Allah'a yemin, ya vallahi, tallahi,
billahi demek suretiyle Allah Teâlâ'nın zât ismine,
Veya Rahmân, Rahîm gibi mübarek
isimlerden birine,
Veyahut da izzet-i İlâhiye,
kudret-i Rabbaniye gibi zâtî sıfatlarından birine and içilerek yapılır.
Peygamberlere, Kâ'be'ye, Kur'an'a
veya varlıklardan herhangi birinin başına veya hayatına yemin edilmez.
Yalnız bir görüşe göre, Kur'an,
kelâm-ı İlâhi olduğu için ona yapılan yemin muteberdir.
Kasem ederim, yemin ederim, Allah'a
hamdolsun, Allah Teâlâ ile misakım olsun gibi sözler de yemin sayılır.
Helâl bir şey'i kendine haram
saymak da, yemin sayılır. "Şu işi yaparsam, şu şey bana haram olsun"
demek gibi...
Allah'a Kasem Şeklinde
Yapılan Yeminin Çeşitleri Nelerdir?
Kasem şeklinde yapılan yeminler üçe
ayrılır:
1 - Yemin-i lâğv,
2 - Yemin-i gamus,
3 - Yemin-i mün'akide.
Yemin-i Lâğv Nedir?
Yanlışlıkla veya doğru zannıyla
yalan yere yapılan yemindir. Bir kimsenin borcunu ödemediği halde
ödediğini zannederek "vallahi ödedim" diye yemin etmesi gibi. Bu nevi
yeminden dolayı yemin sebebine keffâret gerekmez. Allah'ın afvı ve
bağışlaması umulur.
Ağızdan yemin kastedilmeksizin
yanlışlıkla irade dışı çıkan vallahi sözü de bu yemin kısmına girer.
Yemin-i Gamus Nedir?
Bile bile yalan yere yapılan
yemindir. Borcunu ödemediğini bilen kimsenin, bile bile, ödedim diye
yemin etmesi gibi...
Bu gibi yalan yeminler çok büyük
günahtır. Böyle yalan yere yapılan yeminlerin, yurtları viran ve
yalancıları da mahv u perişan edeceği rivayetlerde vardır. Bunun
bağışlanması için keffâret yoktur. Çünkü ortada kasdî bir durum vardır.
Ancak tevbe istiğfar etmek, hakkı zâyi olan varsa ondan da helâllık
almak gerekir.
İmam-ı Şâfiî'ye göre keffâret de
gerekir.
Yemin-i Mün'akide Nedir?
Mümkün olan ve geleceğe âit bulunan
bir şey hususunda yapılan yemindir. "Vallahi yarın borcumu ödeyeceğim"
demek gibi...
Böyle bir yemine riayet vâcibdir.
Ancak riayet edildiğinde umumun zararı söz konusu ise, o takdirde yemine
riayet edilmez, bozulur, sonradan keffâreti verilir ve ayrıca Allah'tan
da af dilenir.
Meselâ: Bir kimse borcunu vermemeğe
yemin etse, bu yemine riayet etmek değil, etmemek vâcibdir. Bu sebeble
yemin bozulur. Keffâreti verilir.
* Birden fazla yemin edilip
bozulunca her yemin için ayrı bir keffâret gerekir mi?
Evet, yeminin sayısı artarsa,
keffâretin sayısı da ona orantılı olarak artar. Yeminleri ayrı yerde
söylemiş olmak bile, bu hükmü değiştirmez.
Fakat İmam-ı Muhammed'e göre, yemin
keffaretleri çoğalınca bir tek keffaretle hepsinden kurtulunmuş olur.
Fakihlerin çoğu bu görüşü tercih ederler. |