Şunlardır:
Âdem,
İdris, Nûh, Hûd, Sâlih, Lût, İbrâhim, İsmâil,
İshâk, Yâkub, Yûsuf, Şuayb, Mûsâ, Hârun, Dâvud, Süleyman,
Eyyûb, Zülkifl, Yûnus, İlyas, Elyesa', Zekeriyya, Yahyâ, İsâ
ve Hz. Muhammed Aleyhimüsselâm...
Bunlardan ayrı Kur'an'da ismi
geçen Üzeyr, Lokman ve Zülkarneyn'in (as) peygamber olup olmadıkları
ihtilâflıdır.
Kur'an'da ismi geçmediği
halde peygamber olarak meşhûr olanlar da şunlardır:
Şît, Yûşâ, Cercis, Danyal Aleyhimüsselâm.
İnsanlara Ayrı Ayrı
Peygamberler Gelmesinin ve Her Peygamberin Getirdiği Dinde Bâzı
Farklılıklar Olmasının Sebebi Nedir?
İslâm inancına göre, bütün
peygamberler aynı dâva için çalışmışlar, aynı
îman ve ibâdet esaslarını insanlara tebliğ ve telkin
etmişlerdir. Bununla beraber peygamberlerin getirdikleri dinler
arasında bâzı farklar bulunduğu da bir gerçektir. Bunun
da en mühim sebebi, asırların ve cem'iyetlerin ihtiyaçları
ve idrâk seviyeleri başka başka olmasıdır.
Peygamberler, insanların idrâk seviyelerine göre konuşmuş
ve ihtiyaçlarına göre hareket etmişlerdir. Söz ve şekillerde,
dînin tatbikatına ait bâzı ayrılıkların
bulunması gayet tabiî ve fıtrîdir. Aynı zamanda âlemdeki
tekâmül kanununun da bir îcabıdır. Bütün bu ayrılıklar
ve farklılıklar, hak dinlerin özde ve gayede bir olmalarına
te'sir etmez.
Peygamberler çeşitli aralıklarla
ayrı ayrı asırlarda gelmiş olsalar bile, gelen
peygamberler, bir önceki peygamberin dâvasını, kaldığı
yerden yürütmeye devam etmiştir. İki peygamber arasındaki
zaman süresinde, halkta yanlış inançlara sapmalar olmuşsa,
yeni gelen peygamber bu yanlışı düzeltmiş, insanları
ıslah ve irşâd etmiştir.
Nihayet İslâm Dîninin
gelmesi ile, insanların tekâmülüne paralel olarak dinlerin tekâmülü
de son mertebeye ulaşmış; Hz. Muhammed (asm) diğer
peygamberlerden farklı olarak bütün insanlığa, kıyâmete
kadar gelecek bütün asırlara peygamber olarak gönderilmiştir.
|