Kûfeli Arfece, gündüz beş
vaktinin yanına beş daha katmakla kalmaz, gecenin büyük bir
kısmını da ibâdetle geçirmeye devam ederdi.
Bir gece yatsıdan sonra
ziyaretçiler geldiler Arfece ise o saatte ziyaretçi kabûl etmezdi. Meşgul
olduğunu, boş vaktinde gelmelerini söylerdi. Ne var ki,
annesi bu defa ziyaretçilerin boş çevrilmesine razı olmadı,
oğlunun izni olmadan ziyaretçileri içeri alıp, gece yarısına
kadar sohbet etmelerine sebeb oldu.
Gece yarısından sonra
giden ziyaretçileri müteâkip uykuya yatan Arfece'nin annesi, gördüğü
rü'yasını sabah şöyle anlattı:
- Rü'yamda büyük bir cemaatla
karşılaştım. Dizilmişler, bana şöyle
sitem ediyorlardı: "Arfece'nin annesi! Bizim imamımıza
niçin mâni oldun, bizi gece yarılarına kadar ibâdetten niçin
men'edip imamsız bıraktın?"
Anlaşılan, Arfece gece
namazı kılarken melekler de gelip ona uyar, cemaat olurlarmış.
O gece imamlarının sohbetle meşgul olduğunu görünce
buna sebeb olan anneye sitem etmiş, imamlarını
niçin meşgul ettiğini sormuşlardı.
Bundan dolayıdır ki, gece
namazlarını tek başına kılan kimse, isterse
imam gibi sesli okuyarak kılar. Umulur ki, melekler ona uyup cemaatını
teşkil ederler.
Nitekim ashabdan birçok zat, çölde
namaz kılarken sahra dolusu meleğe imamlık etmiş, kuşlar
gibi uçup gelen ruhanîler, tek başına sesli ibadet eden o
muhterem zâtlara cemaat olmuşlardır.
Hâtıra gelen odur ki, insan
meleklerin imamlığa kabûl edeceği şekilde günahtan
uzak olmalı, yalnız kıldığı namazlarda bu
mânâyı daima hatırda tutmalıdır.
(Ahmed Şahin, Onlar Böyleydi)
|